Düğün mekanı konusuna gelirsek, açık hava ve kır düğünü konseptinde kararlıydık ama havalara güven olmadığından ve artık ağustos ayı da İstanbul'da oldukça dengesiz geçtiğinden hem kapalı, hem de açık alan alternatifi olan yerlere bakmak zorunda kaldık. İlk tercihimiz Polonezköy ve Sarıyer taraflarıydı, Polonezköy'de harika sevimlilikte yerler bulduk, ama yağmur ihtimaline karşı kapalı alan kontenjanları pek de uygun gözükmüyordu. Bir de tek dert mekan olmuyor maalesef, mekanın çalıştığı organizasyon şirketinin ve fotoğrafçısının da iyi olması çok önemli. Buradaki mekanlara doğa açısından hayran kalsak da, organizasyon açısından zayıf bulunca mecburen elemiş olduk, son seçeneğimiz daha önce çokca düğün gördüğüm İş Bankası Çamlıca tesisleriydi, mekan oldukça yeşillik ve organizasyon anlamında tecrübeli bir yerdi. Fotoğrafçı ve organizasyon şirketiyle de irtibat kurup sevince, kapalı mekan seçenekleri de olunca, kararımızı burdan yana kıldık ve hiç de pişman olmadık, süslemeleriyle, ilgileriyle, titizlikleriyle beni oldukça rahatlattılar.
Saç ve makyaj konusunda ise pek düşünmedim, rutinde de gittiğim kuaförüm Özer Bey ve ekibi gelin saçı ve makyajı konusunda oldukça deneyimliydi, ben hayalimdekini anlattım, onlar da beni oldukça rahatlatıp, çok güzel iş çıkardılar. Tekrardan ellerine sağlık.
Gelin çiçeği konusunda ise günümüzde moda olan karışık vintage görünümlü aranjmanlar yerine, mekan süslemeleriyle daha uyumlu olan pembe romantik şakayıklardan yana tercihimi yaptım ve onu da çok sevdiğim Lalezar Çiçekçilik hazırladı.
Eveeeet seçimlerimiz bu şekildeydi, düğünümüzden önceki gece ise; yarın kesin yağmur yağacak, mahvolacağız, aman ne olursun bari öyle şakır şakır yağmasın diye dua edip, heyecandan uyuyamazken, sabah olduğunda bir de ne göreyim İstanbul'u resmen sel almış. Dedim biz mahvolduk, kapalı yer olsa bile arabadan inip mekana yürürken bile saç baş, makyaj kalmaz bu havada. En son suratımı kuaförde olağanca asmış, ne yapalım bizim de şansımız buymuş derken, saat 12 civarında yağmur kesiliverdi ve güneş de hafiften kendini gösterdi. Nasıl bir gülümseme oturdu yüzüme anlatamam ve düğün günümüz gerçekten de çok güzel geçti. O gün yanımda olan canım arkadaşlarıma, ailelerimize ve bütün sevdiklerimize teşekkür ederim, o günü harika yapan ayrıca sizlerdiniz de...
Lineer fotoğrafçılık'tan Celal Bey'e, İstanbul Davet organizasyon'dan Ali Bey'e, Kuaförüm Özer Bey'e, İş Bankası Çamlıca Tesisleri müdürü Adnan Bey'e ve...
Dünyanın en tatlı nikah şekerlerini hazırlayan Mista Handmade'in sahibi canım arkadaşım Minem'e teşekkür ederim.
O zaman birazcık bu güne ait güzel anılara bakalım mı:)
Fotoğraflar, İş Bankası Çamlıca Tesisleri'nde çekilmiştir.
Bu arada son olarak :)
Giriş müziğimiz: Yann Tiersen - J'y Suis Jamais Alle
İlk dans şarkımız: Six Pence None The Richer - Kiss Me
Pasta müziğimiz: Daft Punk - Get Lucky
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder