19 Eylül 2014 Cuma

Yeni Haberler

Yaş 29, şok şok şok yine işimi bıraktım. Olmuyor arkadaşım olmuyor, ben ofis hayatına, yalancı insanlara, egolara, özgürlüklerimin kısıtlanmasına gelemiyorum. Yine bana geldiler, 4 senelik iş hayatımda 4. kez istifamı verdim. İster istikrarsız deyin, ister şımarık..ben hep çok çalışkan bir öğrenci oldum, hep takdirliktim, çok iyi bir üniversiteden mezunum, yok arkadaş ben hiç de tembel, zora gelemeyen, şımarık bir insan değilim, ama sürüden biri olmayı kabul edemiyorum, asimile olup, ruhumu şeytana satamıyorum, kusura bakmayın..

Neyse gelelim daha güzel haberlere, tam 9 Ağustos 2014'te evlendim. Evet, bendeniz deli, hayalperest, huysuz ama fazlaca naif kız artık evliyim. Bana bile şaka gibi geliyor, bugünlerde hayatım hangi yemeği yapsam, pilava bezelye mi yoksa patlıcan mı katsam, buralar tozlandı mı ne..of bu ev ne çabuk kirleniyor diyerek ve annemi daha çok anlayarak geçiyor. Pişman mısın derseniz, hayır hiç de değilim, hayat yüzünü her gün görmek istediğiniz insanla o kadar hızlı geçiyor ki...işimi bıraktığıma da hiç pişman değilim, artık yeni uğraşım yazmak ve paylaşmak olsun istiyorum..hayata dair, ülkeye dair, sinemaya dair, yemeğe dair, gezmeye dair...her ne olursa; bir gün oturur felsefeden bahsederim, ertesi gün kız dedikodusu yaparım kime ne. Şu ana kadar öğretmenlerim, müdürlerim, iş arkadaşlarım çokca yargıladılar, her şeye karıştılar, karşıma doğru bu'dur diye koydular. Hayır hiç de bile, tek doğru yok! Hayat kısa ve hepimiz mutlu ve huzurlu olmaya bakmalıyız, lütfen biraz da yüzümüzü güldürecek şeylerle ilgilenelim, küçük şeylerle mutlu olmayı bilelim...çevremize de asık surat yerine, güler yüz gösterip etrafımızı da mutlu etmeyi bilelim, Amelie filmini hatırlayalım, hangi iş hayatına, hangi ofis ortamına hangi müdüre adapte edebilirsiniz bu filmi..cevap; maalesef hiçbirine! Oysa ben almışım bu filmi baş tacım yapmışım, ama hergün 9,5 saat geçirdiğim insanlarla sevdiğim tek bir konuyu dahi konuşamıyordum. Ben buna hayat demem arkadaş, patron baskısı insanların akıl sağlığını bozmuş, hık demekten korkar hale gelmişler...eğer sizin böyle iş ortamlarınız yoksa ve mutlu olabilmeyi başardıysanız öpün başınıza koyun, şahsen bana pek nasip olmadı. 29 yaşımda boyumun ölçüsünü aldım ve hayıflanan bir insan oldum çıktım. Ama artık eminim değişen hayatım yüzümü güldürecek, şu ana kadar baskılanan yeteneklerim ortaya çıktıkça beni daha da umutlandıracak. Siz beni okuyun olur mu, 4 senedir paylaşamadığım dünyamı artık çekincesiz ve olanca saflığıyla paylaşmak istiyorum. Peki o zaman birazcık eğlenceli düğün fotoğraflarından paylaşalım mı, ama yok yok önce "save the date" fotoğrafları gelsin, düğün fotoğrafları ertesi yarın olsun, o zaman daha heyecanlı olur ;)

Aslında save the date modasına uyup, bu tarz bir çekim düşünmüyordum başlarda, ama düğüne bir hafta kala acaba ben gelinlikle doğal ve eğlenceli fotoğraf çektirebilir miyim ki deyip, böyle bir şey yapsak mı diye sorduk fotoğrafçımıza. Sağolsun, o da bizi kırmadı ve hemen Göztepe parkında 1 saatlik samimi bir çekim gerçekleştirdik. Buradan fotoğrafçımız Celal Abi'ye selamlarımı ve teşekkürlerimi tekrardan iletmek istiyorum. Ben o suni ve fazlaca oynanmış düğün fotoğraflarını pek sevmiyorum, fazlaca sanatsal havaya sokulmuş olanlardan da hoşlanmıyorum, kendim değilmiş gibi hissediyorum. Neyse çok uzattım, buyrun bizim küçük çekimimizden örnekler aşağıda, bakalım beğenecek misiniz :)








Yer: Göztepe Parkı ve Gül Bahçesi
Fotoğrafçı: Lineer Fotoğrafçılık, Celal Kenç
Saç-makyaj: Salon Özer, Caddebostan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder